En son konular | » slmPtsi Şub. 02, 2009 1:57 am tarafından FiyaKaLii » SlmPtsi Ocak 12, 2009 8:30 pm tarafından EmRaH» Londra’da yaşayan Lefkos Hajji’nin (28), sevgilisi Leanne’ye (26) balonla yapmayı planladığı evlilik teklifi kendisine pahalıya mal oldu.Paz Ocak 11, 2009 2:40 am tarafından Asi_GuzeL » Bu Program Msn Yamalarinin En Etkİlİsİ Ve En İŞe Yarayani!!!!mutlaka Bakin!!!C.tesi Ara. 20, 2008 3:02 pm tarafından EmRaH» Suskun nicklerPerş. Ara. 18, 2008 11:08 pm tarafından Emre-X » www.kalbimsin.ile.bizCuma Ara. 05, 2008 7:12 pm tarafından EmRaH» Banner Avatar etc yapim siteleri.Paz Kas. 23, 2008 11:24 pm tarafından EmRaH» cr komutları , telnet komutları ve oper komutlarıPaz Kas. 23, 2008 9:27 pm tarafından EmRaH» Windows Live Messenger eklentileriPaz Kas. 23, 2008 9:26 pm tarafından EmRaH |
Kimler hatta? | Toplam 177 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 177 Misafir Yok Sitede bugüne kadar en çok 203 kişi Perş. Ekim 17, 2024 11:33 am tarihinde online oldu. |
Istatistikler | Toplam 26 kayıtlı kullanıcımız var Son kaydolan kullanıcımız: aşkım
Kullanıcılarımız toplam 1108 mesaj attılar bunda 1056 konu
|
|
| Yazar da artık İsmail'in tavırlarından hoşnutsuzluk duymaya başlar. İsmail bazen bir yere gidip bir kaç gün sonra geri döner. Zeynep Kadın'a karşı çıkmaya ve çok fazla sigara içmeye başlar. | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
EmRaH Administrator
Mesaj Sayısı : 1095 Nerden : FraNsa Kayıt tarihi : 14/11/08
| Konu: Yazar da artık İsmail'in tavırlarından hoşnutsuzluk duymaya başlar. İsmail bazen bir yere gidip bir kaç gün sonra geri döner. Zeynep Kadın'a karşı çıkmaya ve çok fazla sigara içmeye başlar. Paz Kas. 16, 2008 12:15 am | |
| Yazar da artık İsmail'in tavırlarından hoşnutsuzluk duymaya başlar. İsmail bazen bir yere gidip bir kaç gün sonra geri döner. Zeynep Kadın'a karşı çıkmaya ve çok fazla sigara içmeye başlar. Yazar bir kaç gündür ne zaman koruluğa güzel köylü kızını görmeye gitse İsmail'le karşılaşır. Bir gün İsmail'den sevdiği kızın bu köyde olduğunu, bu kızın kendi sevdiği köylü kızı Emine olduğunu öğrenir. İsmail'den nefret etmeye başlar. Zeynep kadın İsmail'in Emine ile evlenmesine karşıdır. Yazar da evlenmelerini istemediği için Zeynep Kadın'a hak verir. Yazar İsmail ile evlenmeye Emine'nin razı olup olmadığını öğrenmek için koruluğa gider. Emine bunun halasına bağlı olduğunu söyler ve oradan kaçar. Köyde kış hazırlıkları yapılmaya başlanır. Buğdaylar öğütülür, biberler kurutulur. Zeynep Kadın, kızları ve gelini çalışırlarken yazar da Mehmet Ali'nin daha adını koymadıkları çocuğuyla ilgilenir. Bir kaç gün sonra Süleyman köye geri döner. Cennet'i bulduğunu, yeniden evlenmek istediğini, bunun için bir hülleci gerektiği için sabaha kadar hülleciyle Cennet'i yalnız bırakyığını sonra tekrar Cennet'i geri alamadığını söyler. Mehmet Ali, Aralık ayında on günlük izinli gelir. O gittikten sonra yazar yeni bir eve taşınmaya karar verir. Bekir Çavuş'un eski bir evini satın alır, tamir ettirir. Süleyman tamir işlerinde çok yardım eder, bu nedenle yazar ve Süleyman dost olurlar. Bir gün muhtar elinde bir kağıtla yazarın evine gelir. İkinci İnönü Zaferi'nin kazanıldığını öğrenirler. Yazar, yeni evinin ahırında bir eşek beslemeye başlar. Emine'yi istemeye karar verir. Bekir Çavuş ile konuşur, karısının bu işi halletmesini ister. Yazar sonradan bundan vazgeçer, çünkü İsmail Emine'yi almak istiyordur. Zeynep Kadın ve İsmail ile aralarının açılmasını istemez. Ancak Bekir Çavuş'un karısı çoktan sormuştur. Emine 'o yabana varmam' demiştir. Yazar bunları duyunca hayal kırıklığına uğrar. Süleyman bir gün yazarın evinden çekip gider; dönmek istemez. Yazar evde yalnız kalır. Süleyman'ın yerine artık Emeti Kadın Yaban'ın işlerine bakar. Ayrıca İsmail ve Emine evlenirler. Yazar, Çoban Hasan'la tanışır. Hasan'la kısa sürede çok iyi arkadaş olurlar. Bir kaç gün sonra düşman beklenen genel taarruza geçer. Uşak ve Afyon'a kadar ilerler. Yazar gün geçtikçe Emeti Kadın'la daha iyi anlaşmaya başlar. Emeti Kadın bir gün Şeyh'in yanından gelir. Şeyh'in anlattıklarına göre düşmanlar Türklere yardım edecektir ve Kraliçe müslüman olacaktır. Yazar bunları duyunca Anadolu'daki halkın cehaletinden dolayı çok üzülür. Biraz da kendini suçlar. Bundan sonraki gecelerde kabuslar görmeye başlar. Bir kaç günden beri cephe çözülmeye başlar. Askerler yarı aç, perişan halde geçmeye başlarlar. Aralarında yaşlılar, kadınlar da vardır. Bir topçu müfrezesi köyün içinden geçer. Yazar yüzbaşı ve binbaşı ile konuşur. Köylülerin buradan kaçması gerektiğini söylerler. Yazar düşman askerleri tarafından atılan kağıtlardan birini gösterir. Köylülerin bu kağıtlara inandıklarını söyler. Bir kaç gün sonra köye yine dağınık bir asker müfrezesi gelir. Bu asker müfrezesinin subayı, Emine'nin şehit düştüğü sanılan babası Şerif'tir. Bekir Çavuş çok şaşırır ve hemen İsmail ve Emine'yi çağırır. Şerif Çavuş düşman askerlerine esir düşmüş ve bilmeden kaçarak buralara kadar gelmiştir. Daha sonra Şerif Çavuş annesinin elini öpmek için köyüne gider. Süleyman çıkagelir. Çok hastadır. Birkaç gün sonra yazar top sesleri duyar. Sürüyü otlatan Hasan'ı yanına çağırır. Hasan ne olduğunu pek anlamaz. Hatta bu manzara onu eğlendirir. Top sesleri sıklaşınca köylüler de kormaya başlarlar. Yazar köyden uzaklaşmalarını söyler ama hiç kimse evinden olmak istemez. Yazar da ısrar etmekten vazgeçer. Uçaklar daha da fazlalaşır. Köylüler sürekli bunları izleyerek eğlenirler. Yazar bu davranışlarına iyice sinir olur. Yeniden notlar atarlar. Bu notlarda halkı kurtarmaya geldiklerini yazarlar. Bekir Çavuş birgün yazara yazarın da Kemal Paşa'nın tarafındakilerden olup olmadığını sorar. Yazar da her Türk'ün bu tarafta olması gerektiğini söyler. Bekir Çavuş ise kendisinin Türk değil İslam olduğunu belirtir. Yazar onca yıl askerlik yapmış olan Bekir Çavuş'un böyle konuşmasına çok şaşırır. Bir sabah Hasan, Ahmet Celal'e düşmanların geldiğini haber verir. Yazar dışarı çıkınca köyde kimseyi göremez. Düşman askerleri gelince sadece meydanda yazarı görürler. Yazarın evine girerler ve heryeri ararlar. Daha sonra evlerin içlerine girerek saklanan köylüyü bulurlar. Düşman askerleri yazarı zorla kumandanlarının yanına götürürler ve orada sorguya çekerler. Yazarın eski subay olduğunu öğrenirler. Bundan sonraki günlerde düşman sürekli yazarı gözetler. Yazar sonraki günlerde defterini görünmemesi için gece karanlık olunca yatağında yazar. Düşman askerleri köylüleri iyice sömürmeye başlar. Aldıkları karşısında onlara Rumca yazıların olduğu kağıtlar verirler. İsteklerini alamadıkları zaman köylüleri döverler. Düşman onlara yol göstermeleri için iki kişi ister. Salih Ağa ve imam verdiklerinin karşılığını alma umuduyla onlarla gider. 10 gün sonra özgün bir biçimde geri dönerler. Düşman'ın Ankara'ya doğru ilerlediğini söylerler. Yazar söyledikleriyle Salih Ağa'yı sinirlendirir ve Salih Ağa'ya tokat atar. Köylülerin araya girmesiyle kavga sona erer. Birkaç gün sonra yazar Emine'nin kendisine olan tavırlarının değiştiğini farkeder. Emine de yazara varmak istiyormuş gibi görünür. Yazar Hasan'a iyice alışır. Onunla birlikte dağlarda, kırlarda gezintilere çıkar, sürüyü bekler. Bir akşam kır gezintisinden döndüklerinde köyü düşman askerleriye dolu bulurlar. Ertesi gün Emeti Kadın ve yazar Hasan'ı artık dövülecek ve hırpalanacak yeri kalmamış biçimde bulurlar. Hemen yazarın evine götürürler. Emeti Kadın ağlamaktan perişan hale gelir. Akşam yazarın evini düşman askerleri kuşatır. Evindeki kitapları, paraları her şeyi alırlar. Bunlar sarmak için de Hasan'ın yattığı yerdeki çarşafı çekip alırlar. Hasan yere düşer ve oracıkta ölür. Düşman askerleri yavaş yavaş köydeki evleri yakmaya başlarlar. Köylülerin hepsi çok kötü durumdadır. Yazar kalemini ve defterini alarak evinden ayrılır. Bütün köylüler meydanlığa toplanırlar. Düşman askerleri herkese saldırırlar. Yazar subaylarının olduğu çadıra gidip askerleri şikayet eder. Subaylar da bunun üzerine meydanlığa gelirler. Köylülere sorular sorarlar. Ancak tercumanlar bunları farklı bir şekilde çevirirler. Bu sırada Emeti Kadın, Hasan'ın ölüsüyle gelir. Yazarın evinin yandığını söyler. Süleyman'da içeride kalmıştır. Bu sırada Hasan'ın cenazesini kaçırırlar. Kalabalıkta Emine ve yazar fısıldaşarak konuşurlar ve kaçmayı planlarlar. Akşam olur. Düşman askerleri kızlara sataşmaya başlarlar. Emine ile beraber karışıklıktan istifade ederek, sürünerek uzaklaşırlar. Bu sırada askerler etrafa kurşun yağdırmaya başlarlar. Emine bacağından, yazar da sağ böğründen yaralanır. Geceyi mezarlıkta geçirirler. Sabah uyandıklarında kaçmaya devam edemezler çünkü Emine bacağından vurulmuştur, yürüyemez. Yazar defterini Emine'ye verir ve oradan uzaklaşır.
Ana düşünce:
Ülkemizin uygar toplumlar arasına girebilmesi için köylülerimizi egitmeli, cahilliklerinden kurtarmalı, Türk Aydını ile Anadolu Köylüsü'nün arasındaki farkı gidermeliyiz.
Kitabın Eleştirisi:
Kitabı çok beğendim. Başları çok sıkıcı geldi ama sonraları sürükleyiciyci. Köylülerin olaylar hakkındaki görüşlerini okuyunca çok şaşırdım. O zamanlardaki Anadolu insanının bu kadar cahil olabileceğini tahmin etmemiştim. Halkın savaş sırasındaki yaşadıkları beni üzdü. Yanlız kitapta birçok ölü sözcük kullanılmış. Bu klasiği herkesin okumasını tavsiye ediyorum.
Kitabın en beğenilen bölümü:
Hasan'ın ölümüyle olayların giderek karışması, Emine ve yazarın köyden kaçmaya çalışmaları. | |
| | | EmRaH Administrator
Mesaj Sayısı : 1095 Nerden : FraNsa Kayıt tarihi : 14/11/08
| Konu: Yazar da artık İsmail'in tavırlarından hoşnutsuzluk duymaya başlar. İsmail bazen bir yere gidip bir kaç gün sonra geri döner. Zeynep Kadın'a karşı çıkmaya ve çok fazla sigara içmeye başlar. Paz Kas. 16, 2008 12:15 am | |
| Yazar da artık İsmail'in tavırlarından hoşnutsuzluk duymaya başlar. İsmail bazen bir yere gidip bir kaç gün sonra geri döner. Zeynep Kadın'a karşı çıkmaya ve çok fazla sigara içmeye başlar. Yazar bir kaç gündür ne zaman koruluğa güzel köylü kızını görmeye gitse İsmail'le karşılaşır. Bir gün İsmail'den sevdiği kızın bu köyde olduğunu, bu kızın kendi sevdiği köylü kızı Emine olduğunu öğrenir. İsmail'den nefret etmeye başlar. Zeynep kadın İsmail'in Emine ile evlenmesine karşıdır. Yazar da evlenmelerini istemediği için Zeynep Kadın'a hak verir. Yazar İsmail ile evlenmeye Emine'nin razı olup olmadığını öğrenmek için koruluğa gider. Emine bunun halasına bağlı olduğunu söyler ve oradan kaçar. Köyde kış hazırlıkları yapılmaya başlanır. Buğdaylar öğütülür, biberler kurutulur. Zeynep Kadın, kızları ve gelini çalışırlarken yazar da Mehmet Ali'nin daha adını koymadıkları çocuğuyla ilgilenir. Bir kaç gün sonra Süleyman köye geri döner. Cennet'i bulduğunu, yeniden evlenmek istediğini, bunun için bir hülleci gerektiği için sabaha kadar hülleciyle Cennet'i yalnız bırakyığını sonra tekrar Cennet'i geri alamadığını söyler. Mehmet Ali, Aralık ayında on günlük izinli gelir. O gittikten sonra yazar yeni bir eve taşınmaya karar verir. Bekir Çavuş'un eski bir evini satın alır, tamir ettirir. Süleyman tamir işlerinde çok yardım eder, bu nedenle yazar ve Süleyman dost olurlar. Bir gün muhtar elinde bir kağıtla yazarın evine gelir. İkinci İnönü Zaferi'nin kazanıldığını öğrenirler. Yazar, yeni evinin ahırında bir eşek beslemeye başlar. Emine'yi istemeye karar verir. Bekir Çavuş ile konuşur, karısının bu işi halletmesini ister. Yazar sonradan bundan vazgeçer, çünkü İsmail Emine'yi almak istiyordur. Zeynep Kadın ve İsmail ile aralarının açılmasını istemez. Ancak Bekir Çavuş'un karısı çoktan sormuştur. Emine 'o yabana varmam' demiştir. Yazar bunları duyunca hayal kırıklığına uğrar. Süleyman bir gün yazarın evinden çekip gider; dönmek istemez. Yazar evde yalnız kalır. Süleyman'ın yerine artık Emeti Kadın Yaban'ın işlerine bakar. Ayrıca İsmail ve Emine evlenirler. Yazar, Çoban Hasan'la tanışır. Hasan'la kısa sürede çok iyi arkadaş olurlar. Bir kaç gün sonra düşman beklenen genel taarruza geçer. Uşak ve Afyon'a kadar ilerler. Yazar gün geçtikçe Emeti Kadın'la daha iyi anlaşmaya başlar. Emeti Kadın bir gün Şeyh'in yanından gelir. Şeyh'in anlattıklarına göre düşmanlar Türklere yardım edecektir ve Kraliçe müslüman olacaktır. Yazar bunları duyunca Anadolu'daki halkın cehaletinden dolayı çok üzülür. Biraz da kendini suçlar. Bundan sonraki gecelerde kabuslar görmeye başlar. Bir kaç günden beri cephe çözülmeye başlar. Askerler yarı aç, perişan halde geçmeye başlarlar. Aralarında yaşlılar, kadınlar da vardır. Bir topçu müfrezesi köyün içinden geçer. Yazar yüzbaşı ve binbaşı ile konuşur. Köylülerin buradan kaçması gerektiğini söylerler. Yazar düşman askerleri tarafından atılan kağıtlardan birini gösterir. Köylülerin bu kağıtlara inandıklarını söyler. Bir kaç gün sonra köye yine dağınık bir asker müfrezesi gelir. Bu asker müfrezesinin subayı, Emine'nin şehit düştüğü sanılan babası Şerif'tir. Bekir Çavuş çok şaşırır ve hemen İsmail ve Emine'yi çağırır. Şerif Çavuş düşman askerlerine esir düşmüş ve bilmeden kaçarak buralara kadar gelmiştir. Daha sonra Şerif Çavuş annesinin elini öpmek için köyüne gider. Süleyman çıkagelir. Çok hastadır. Birkaç gün sonra yazar top sesleri duyar. Sürüyü otlatan Hasan'ı yanına çağırır. Hasan ne olduğunu pek anlamaz. Hatta bu manzara onu eğlendirir. Top sesleri sıklaşınca köylüler de kormaya başlarlar. Yazar köyden uzaklaşmalarını söyler ama hiç kimse evinden olmak istemez. Yazar da ısrar etmekten vazgeçer. Uçaklar daha da fazlalaşır. Köylüler sürekli bunları izleyerek eğlenirler. Yazar bu davranışlarına iyice sinir olur. Yeniden notlar atarlar. Bu notlarda halkı kurtarmaya geldiklerini yazarlar. Bekir Çavuş birgün yazara yazarın da Kemal Paşa'nın tarafındakilerden olup olmadığını sorar. Yazar da her Türk'ün bu tarafta olması gerektiğini söyler. Bekir Çavuş ise kendisinin Türk değil İslam olduğunu belirtir. Yazar onca yıl askerlik yapmış olan Bekir Çavuş'un böyle konuşmasına çok şaşırır. Bir sabah Hasan, Ahmet Celal'e düşmanların geldiğini haber verir. Yazar dışarı çıkınca köyde kimseyi göremez. Düşman askerleri gelince sadece meydanda yazarı görürler. Yazarın evine girerler ve heryeri ararlar. Daha sonra evlerin içlerine girerek saklanan köylüyü bulurlar. Düşman askerleri yazarı zorla kumandanlarının yanına götürürler ve orada sorguya çekerler. Yazarın eski subay olduğunu öğrenirler. Bundan sonraki günlerde düşman sürekli yazarı gözetler. Yazar sonraki günlerde defterini görünmemesi için gece karanlık olunca yatağında yazar. Düşman askerleri köylüleri iyice sömürmeye başlar. Aldıkları karşısında onlara Rumca yazıların olduğu kağıtlar verirler. İsteklerini alamadıkları zaman köylüleri döverler. Düşman onlara yol göstermeleri için iki kişi ister. Salih Ağa ve imam verdiklerinin karşılığını alma umuduyla onlarla gider. 10 gün sonra özgün bir biçimde geri dönerler. Düşman'ın Ankara'ya doğru ilerlediğini söylerler. Yazar söyledikleriyle Salih Ağa'yı sinirlendirir ve Salih Ağa'ya tokat atar. Köylülerin araya girmesiyle kavga sona erer. Birkaç gün sonra yazar Emine'nin kendisine olan tavırlarının değiştiğini farkeder. Emine de yazara varmak istiyormuş gibi görünür. Yazar Hasan'a iyice alışır. Onunla birlikte dağlarda, kırlarda gezintilere çıkar, sürüyü bekler. Bir akşam kır gezintisinden döndüklerinde köyü düşman askerleriye dolu bulurlar. Ertesi gün Emeti Kadın ve yazar Hasan'ı artık dövülecek ve hırpalanacak yeri kalmamış biçimde bulurlar. Hemen yazarın evine götürürler. Emeti Kadın ağlamaktan perişan hale gelir. Akşam yazarın evini düşman askerleri kuşatır. Evindeki kitapları, paraları her şeyi alırlar. Bunlar sarmak için de Hasan'ın yattığı yerdeki çarşafı çekip alırlar. Hasan yere düşer ve oracıkta ölür. Düşman askerleri yavaş yavaş köydeki evleri yakmaya başlarlar. Köylülerin hepsi çok kötü durumdadır. Yazar kalemini ve defterini alarak evinden ayrılır. Bütün köylüler meydanlığa toplanırlar. Düşman askerleri herkese saldırırlar. Yazar subaylarının olduğu çadıra gidip askerleri şikayet eder. Subaylar da bunun üzerine meydanlığa gelirler. Köylülere sorular sorarlar. Ancak tercumanlar bunları farklı bir şekilde çevirirler. Bu sırada Emeti Kadın, Hasan'ın ölüsüyle gelir. Yazarın evinin yandığını söyler. Süleyman'da içeride kalmıştır. Bu sırada Hasan'ın cenazesini kaçırırlar. Kalabalıkta Emine ve yazar fısıldaşarak konuşurlar ve kaçmayı planlarlar. Akşam olur. Düşman askerleri kızlara sataşmaya başlarlar. Emine ile beraber karışıklıktan istifade ederek, sürünerek uzaklaşırlar. Bu sırada askerler etrafa kurşun yağdırmaya başlarlar. Emine bacağından, yazar da sağ böğründen yaralanır. Geceyi mezarlıkta geçirirler. Sabah uyandıklarında kaçmaya devam edemezler çünkü Emine bacağından vurulmuştur, yürüyemez. Yazar defterini Emine'ye verir ve oradan uzaklaşır.
Ana düşünce:
Ülkemizin uygar toplumlar arasına girebilmesi için köylülerimizi egitmeli, cahilliklerinden kurtarmalı, Türk Aydını ile Anadolu Köylüsü'nün arasındaki farkı gidermeliyiz.
Kitabın Eleştirisi:
Kitabı çok beğendim. Başları çok sıkıcı geldi ama sonraları sürükleyiciyci. Köylülerin olaylar hakkındaki görüşlerini okuyunca çok şaşırdım. O zamanlardaki Anadolu insanının bu kadar cahil olabileceğini tahmin etmemiştim. Halkın savaş sırasındaki yaşadıkları beni üzdü. Yanlız kitapta birçok ölü sözcük kullanılmış. Bu klasiği herkesin okumasını tavsiye ediyorum.
Kitabın en beğenilen bölümü:
Hasan'ın ölümüyle olayların giderek karışması, Emine ve yazarın köyden kaçmaya çalışmaları. | |
| | | | Yazar da artık İsmail'in tavırlarından hoşnutsuzluk duymaya başlar. İsmail bazen bir yere gidip bir kaç gün sonra geri döner. Zeynep Kadın'a karşı çıkmaya ve çok fazla sigara içmeye başlar. | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |