kalbimsin.ile.biz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

kalbimsin.ile.biz

www.kalbimsin.ile.biz
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
En iyi yollayıcılar
EmRaH
A'raf Suresi - Türkçe I_vote_lcapA'raf Suresi - Türkçe I_voting_barA'raf Suresi - Türkçe I_vote_rcap 
Sinem
A'raf Suresi - Türkçe I_vote_lcapA'raf Suresi - Türkçe I_voting_barA'raf Suresi - Türkçe I_vote_rcap 
By_TipSiz
A'raf Suresi - Türkçe I_vote_lcapA'raf Suresi - Türkçe I_voting_barA'raf Suresi - Türkçe I_vote_rcap 
MeKansiz
A'raf Suresi - Türkçe I_vote_lcapA'raf Suresi - Türkçe I_voting_barA'raf Suresi - Türkçe I_vote_rcap 
Emre-X
A'raf Suresi - Türkçe I_vote_lcapA'raf Suresi - Türkçe I_voting_barA'raf Suresi - Türkçe I_vote_rcap 
Asi_GuzeL
A'raf Suresi - Türkçe I_vote_lcapA'raf Suresi - Türkçe I_voting_barA'raf Suresi - Türkçe I_vote_rcap 
ibrahimk
A'raf Suresi - Türkçe I_vote_lcapA'raf Suresi - Türkçe I_voting_barA'raf Suresi - Türkçe I_vote_rcap 
FiyaKaLii
A'raf Suresi - Türkçe I_vote_lcapA'raf Suresi - Türkçe I_voting_barA'raf Suresi - Türkçe I_vote_rcap 
En son konular
» slm
A'raf Suresi - Türkçe Icon_minitimePtsi Şub. 02, 2009 1:57 am tarafından FiyaKaLii

» Slm
A'raf Suresi - Türkçe Icon_minitimePtsi Ocak 12, 2009 8:30 pm tarafından EmRaH

» Londra’da yaşayan Lefkos Hajji’nin (28), sevgilisi Leanne’ye (26) balonla yapmayı planladığı evlilik teklifi kendisine pahalıya mal oldu.
A'raf Suresi - Türkçe Icon_minitimePaz Ocak 11, 2009 2:40 am tarafından Asi_GuzeL

» Bu Program Msn Yamalarinin En Etkİlİsİ Ve En İŞe Yarayani!!!!mutlaka Bakin!!!
A'raf Suresi - Türkçe Icon_minitimeC.tesi Ara. 20, 2008 3:02 pm tarafından EmRaH

» Suskun nickler
A'raf Suresi - Türkçe Icon_minitimePerş. Ara. 18, 2008 11:08 pm tarafından Emre-X

» www.kalbimsin.ile.biz
A'raf Suresi - Türkçe Icon_minitimeCuma Ara. 05, 2008 7:12 pm tarafından EmRaH

» Banner Avatar etc yapim siteleri.
A'raf Suresi - Türkçe Icon_minitimePaz Kas. 23, 2008 11:24 pm tarafından EmRaH

» cr komutları , telnet komutları ve oper komutları
A'raf Suresi - Türkçe Icon_minitimePaz Kas. 23, 2008 9:27 pm tarafından EmRaH

» Windows Live Messenger eklentileri
A'raf Suresi - Türkçe Icon_minitimePaz Kas. 23, 2008 9:26 pm tarafından EmRaH

Kimler hatta?
Toplam 296 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 296 Misafir

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 296 kişi Cuma Kas. 01, 2024 12:33 pm tarihinde online oldu.
Anket
Istatistikler
Toplam 26 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: aşkım

Kullanıcılarımız toplam 1108 mesaj attılar bunda 1056 konu

 

 A'raf Suresi - Türkçe

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
EmRaH
Administrator
Administrator
EmRaH


Mesaj Sayısı : 1095
Nerden : FraNsa
Kayıt tarihi : 14/11/08

A'raf Suresi - Türkçe Empty
MesajKonu: A'raf Suresi - Türkçe   A'raf Suresi - Türkçe Icon_minitimePaz Kas. 16, 2008 3:08 am

A'raf Suresi - Türkçe

--------------------------------------------------------------------------------

1) Elif, lâm, mîm, sâd.

2) (Bu,) sana indirilen bir Kitab'tır. Onunla (insanları) uyarman ve inananlara öğüt (vermen) hususunda göğsünde bir sıkıntı olmasın.

3) (Ey insanlar) Rabbinizden, size indirilene uyun ve O'ndan başka dostlara uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!

4) Nice kentler helak ettik. Gece yatarlarken, yahut gündüz uyurlarken, azabımız onlara geliverdi.

5) Azabımız onlara geldiğinde «Biz gerçekten zalimlermişiz!» demelerinden başka yalvarışları kalmadı.

6) Kendilerine elçi gönderilmiş olanlara da soracağız, gönderilen elçilere de soracağız.

7) Ve elbette onlara, olan- biten herşeyi bir bilgi ile anlatacağız; çünkü biz onlardan uzak değiliz.

Cool O gün (amelleri tartacak) terazi haktır. Kimin (sevap) tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtulanlardır.

9) Kimin (sevap) tartıları hafif gelirse, işte onlar da âyetlerimize haksızlık etmelerinden ötürü kendilerini ziyana sokanlardır.

10) Doğrusu Biz sizi yeryüzünde, yerleştirdik, orada size geçimlikler verdik; ne kadar da az şükrediyorsunuz!

11) Sizi yarattık, sonra size biçim verdik, sonra da meleklere: «Âdem'e secde edin» dedik; hepsi secde ettiler, yalnız İblis, secde edenlerden olmadı.

12) (Allah) buyurdu: «Sana emrettiğim zaman, seni secde etmekten alıkoyan nedir?» (İblis): «Ben, dedi, ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın.»

13) (Allah) buyurdu: «Öyleyse oradan in, orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çık, çünkü sen aşağılıklardansın.»

14) (İblis) dedi: (Bari) bana (insanların) tekrar diriltilecekleri güne kadar süre ver.»

15) (Allah) buyurdu: «Haydi sen süre verilmişlerdensin.»

16) «Öyleyse, dedi, beni azdırmana karşılık, and içerim ki, ben de onlar(ı saptırmak) için senin doğru yolunun üstüne oturacağım.»

17) «Sonra (onların) önlerinden arkalarından, sağlarından sollarından onlara sokulacağım ve sen, çoklarını şükredenlerden, bulmayacaksın.»

18) (Allah) buyurdu: «Haydi, sen, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık. And olsun ki,onlardan sana kim uyarsa, (bilin ki) sizin hepinizden (derleyip) cehennemi dolduracağım.»

19) (Sonra Allah, Âdem'e hitab etti): «Ey Âdem! Sen ve eşin cennette durun, dilediğiniz yerden yeyin; fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.»

20) Derken onların, kendilerinden gizli kalan çirkin yerlerini kendilerine göstermek için onlara fısıldadı: «Rabbiniz, başka bir sebepten dolayı değil, sırf ikiniz de birer melek ya da ebedî kalıcılardan olursunuz diye sizi şu ağaçtan men etti.» dedi.

21) Ve onlara: «Elbette ben size öğüt verenlerdenim.» diye de yemin etti.

22) Böylece onları aldatarak aşağı sarkıttı (önceki mevkilerinden indirdi). Ağacı(n meyvesini) tadınca, çirkin yerleri kendilerine göründü ve cennet yapraklarını üst üste yamayıp üzerlerini örtmeğe başladılar. Rableri onlara seslendi: «Ben sizi o ağaçtan men etmedim mi ve şeytan size apaçık düşmandır, demedim mi?»

23) Dediler ki: «Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize rahmetinle muamele etmezsen muhakkak ziyana uğrayacaklardan oluruz!»

24) (Allah) buyurdu: «Birbirinize düşman olarak inin, sizin yeryüzünde bir süreye kadar kalıp geçinmeniz gerekmektedir.»

25) «Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan (dirilip) çıkarılacaksınız!» dedi.

26) Ey Âdemoğulları, size çirkin yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise indirdik. Hayırlı olan, takva elbisesidir. İşte bu(nlar), Allah'ın âyetlerindendir, belki düşünüp öğüt alırlar.

27) Ey Âdemoğulları. Şeytan, ana babanızı, çirkin yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, sizi de (şaşırtıp) bir belaya düşürmesin! Çünkü o ve kabilesi, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Biz, şeytanları, inanmayanların dostu yaptık.

28) Onlar bir kötülük yaptıkları zaman: «Babalarımızı bu yolda bulduk, bunu bize Allah emretti.» derler. De ki: «Allah kötülüğü emretmez. Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?»

29) De ki: «Rabbim bana adaleti emretti. Her mescidde yüzünüzü O'na doğrultun ve dini yalnız kendisine has kılarak O'na yalvarın. İlkin sizi yarattığı gibi yine O'na döneceksiniz.»

30) (O) bir topluluğu doğru yola iletti, bir topluluğa da sapıklık hak oldu. Çünkü onlar, şeytanları Allah'tan başka dostlar tuttular ve kendilerinin de doğru yolda olduklarını sanıyorlar.

31) Ey Âdemoğulları! Her mescide gidişinizde güzel giysilerinizi giyin ve yiyin, için, fakat israf etmeyin, Çünkü Allah israf edenleri sevmez.

32) De ki: «Allah'ın kulları için çıkardığı zinetleri ve tertemiz rızıkları kim haram kılmış?» De ki: «Bunlar, bu dünya hayatında inananlar içindir, kıyamet gününde de yalnız onlara mahsustur». İşte böylece biz âyetleri bilen bir topluluğa uzun uzun açıklıyoruz.

33) De ki: «Rabbim, sadece fuhşiyatı, onun açık ve gizli olanını, günahları, haksız yere isyanı, haklarında hiç bir delil indirmediği şeyleri Allah'a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi yasaklamıştır».

34) Her ümmetin bir eceli vardır. O ecel geldiğinde, ne bir ân erteleyebilirler, ne de öne alabilirler.

35) Ey Âdemoğulları! Size içinizden peygamberler gelip âyetlerimi anlattıklarında, kim Allah'tan korkar ve kendini düzeltirse, işte onlar için korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de.

36) Kim de âyetlerimizi yalanlar ve onlara karşı büyüklük taslarsa, işte onlar cehennemliktirler ve orada ebedî olarak kalacaklardır.

37) Allah'a karşı yalan uyduran yahut âyetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Onlara Kitap'tan nasipleri erişir. Canlarını alacak elçilerimiz gelince onlara: «Allah'tan başka taptıklarınız nerede?» derler. Onlar: «O taptıklarımız bizden sapıp ayrıldılar.» derler. Böylece kendilerinin kâfir olduklarına bizzat şahitlik ederler.

38) Allah onlara: «Sizden önce geçmiş cin ve insan topluluklarıyla beraber cehennem ateşine girin!» der. Cehenneme giren her ümmet kendi din kardeşine lanet eder. Nihayet hepsi oraya toplandığında, sonrakiler öncekiler hakkında derler ki: «Rabbimiz ! İşte şunlar bizi doğru yoldan saptırdı. Onlara cehennem ateşinden kat kat azab ver». Allah der ki: «Herkesin azabı kat kattır, fakat siz bilemezsiniz».

39) Öncekiler de sonrakilere derler ki: «Sizin bizden bir üstünlüğünüz yoktur. O halde yaptıklarınızdan dolayı azabı tadın».

40) Bizim âyetlerimizi yalanlayan ve onlara inanmaya tenezzül etmeyenler var ya, işte onlara göğün kapıları açılmayacak ve deve (veya halat) iğne deliğinden geçinceye kadar onlar cennete giremeyeceklerdir. İşte suçluları böyle cezalandırırız.

41) Onlara cehennemde ateşten bir yatak, üstlerine de (ateşten) örtüler vardır. Biz zalimleri işte böyle cezalandırırız.

42) İman edenler ve iyi amellerde bulunanlar - ki biz hiç kimseye gücünün üstünde bir şey teklif etmeyiz işte onlar cennet ehlidir ve orada ebedî olarak kalacaklardır.

43) Orada kalblerinde bulunan kini çıkarıp atarız. Onların altlarından ırmaklar akar. «Bizi buna erdiren Allah'a hamdolsun. Eğer Allah bizi doğru yola sevk etmeseydi biz doğru yola erişemezdik. Şüphesiz Rabbimizin peygamberleri bize gerçeği getirmişler.» derler. Onlara şöyle seslenilir: «İşte size cennet! Yaptıklarınıza karşılık buna varis oldunuz».

44) Cennet ehli, cehennem ehline: «Rabbimizin bize vaad ettiğini gerçek bulduk. Siz de Rabbinizin size vaad ettiğini gerçek buldunuz mu?» diye seslenirler. Onlar da «evet» derler. Bunun üzerine aralarında bir çağırıcı şöyle seslenir: «Allah'ın laneti zalimler üzerine olsun!

45) Onlar, Allah'ın yolundan men ederler ve onu eğriltmek isterler, ahireti de inkâr ederlerdi».

46) Cennetliklerle cehennemlikler arasında bir perde vardır. A'raf üzerinde de, her iki taraftakileri simalarından tanıyan kişiler vardır. Bunlar cennetliklere: «selâm olsun size» diye seslenirler. Bunlar henüz cennete girmemiş, fakat girmeyi arzu eden kimselerdir.

47) Gözleri cehennemlikler tarafına çevrilince de : «Rabbimiz! Bizi zalim toplulukla beraber eyleme!» derler.

48) A'raftakiler yüzlerinden tanıdıkları kişilere seslenerek şöyle derler: «Ne topluluğunuz, ne de büyüklük taslamanız, size hiç bir yarar sağlamadı».

49) «Allah onları hiç bir rahmete erdirmiyecek, diye yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı?» (Cennetliklere dönerek): «Girin cennete, artık size ne korku vardır, ne de siz üzüleceksiniz» derler.

50) Cehennemdekiler, cennettekilere: «Bize biraz su akıtın veya Allah'ın size verdiği rızıktan bize de verin.» diye seslenirler. Cennettekiler de: «Allah, bunların ikisini de kâfirlere haram kıldı.» derler.

51) Onlar ki, dinlerini bir eğlence ve oyun yerine koydular ve dünya hayatı kendilerini aldattı. Onlar, bugüne kavuşacaklarını nasıl unuttular ve âyetlerimizi nasıl inkâr ettilerse, biz de bugün onları öyle unuturuz.

52) Gerçekten onlara, bilgiye göre açıkladığımız, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olan bir Kitap getirdik.

53) İlle onun te'vilini mi gözetiyorlar? Onun te'vili geldiği (verdiği haberler ortaya çıktığı) gün, önceden onu unutmuş olanlar derler ki: «Doğrusu Rabbimizin elçileri gerçeği getirmiş. Şimdi bizim şefaatçilerimiz var mı ki bize şefaat etsinler, yahut tekrar geri döndürülmemiz mümkün mü ki eski yaptıklarımızdan başkasını yapalım?» Onlar, kendilerini zarara soktular ve uydurdukları şeyler kendilerinden saptı, kaybolup gitti.

54) Şüphesiz Rabbiniz Allah, gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra Arş üzerine hükümran oldu. O, geceyi durmadan onu kovalayan gündüze bürüyüp örter; güneş, ay ve yıldızlar emrine âmâdedir. İyi biliniz ki yaratma ve emir O'nundur. Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir.

55) Rabbinize yalvara yalvara ve gizlice dua edin. Çünkü O, haddi aşanları sevmez.

56) Düzeltildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. O'na, korkarak ve rahmetini umarak dua edin. Muhakkak ki Allah'ın rahmeti, iyilik edenlere yakındır.

57) Rahmetinin önünde müjdeci olarak rüzgarları gönderen O'dur. O rüzgarlar, yağmur yüklü bulutları yüklenince, onu kurak bir memlekete gönderir, sonra onunla yağmur yağdırır ve onunla her çeşit ürünü yetiştiririz. İşte Biz, ölüleri de böyle diriltiriz. Gerekir ki düşünür, ibret alırsınız.

58) Güzel memleketin bitkisi, Rabbinin izniyle çıkar; kötü olandan ise yararsız bitkiden başka bir şey çıkmaz. İşte biz, şükreden bir toplum için âyetleri böyle açıklarız.

59) Andolsun ki Nûh'u elçi olarak kavmine gönderdik de dedi ki: «Ey kavmim! Allah'a kulluk edin sizin O'ndan başka bir ilâhınız yoktur. Doğrusu ben, üstünüze gelecek büyük bir günün azabından korkuyorum.»

60) Kavminden ileri gelenler dediler ki: «Biz seni apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz».

61) (Nûh) dedi ki: «Ey kavmim! Bende herhangi bir sapıklık yok, ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir elçiyim.»

62) «Size Rabbimin gönderdiği gerçekleri duyuruyorum, size öğüt veriyorum ve Allah tarafından, sizin bilmediğiniz şeyleri biliyorum.»

63) (Allah'ın azabından) sakınıp da rahmete nail olmanız için, içinizden sizi uyaracak bir adam vasıtasıyla size bir zikir(kitap) gelmesine şaştınız mı?»

64) O'nu yalanladılar, biz de O'nu ve O'nunla beraber gemide bulunanları kurtardık, âyetlerimizi yalanlayanları boğduk! Çünkü onlar, kalb gözleri körleşmiş bir kavim idiler.

65) Âd (kavmin)e de kardeşleri Hûd'u (gönderdik): «Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka bir ilâhınız yoktur. (O'na karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?» dedi.

66) Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: «Biz seni bir çılgınlık içinde görüyoruz, ve gerçekten seni yalancılardan sanıyoruz.»

67) (Hûd), «Ey kavmim! Bende çılgınlık yok, ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir elçiyim.» dedi.

68) «Size Rabbimin gönderdiği gerçekleri tebliğ ediyorum ve ben sizin için güvenilir bir öğütçüyüm.»

69) «Sizi uyarması için içinizden bir adam aracılığı ile, size bir zikir gelmesine şaştınız mı? Düşünün ki (Allah) sizi, Nûh kavminden sonra, onların yerine hâkimler yaptı ve yaratılışta sizi onlardan üstün kıldı. Allah'ın nimetlerini hatırlayın ki, kurtuluşa eresiniz.»

70) Dediler ki: «Ya, demek sen tek Allah'a kulluk edelim ve atalarımızın taptıklarını bırakalım diye mi (bize) geldin? Eğer doğrulardan isen bizi tehdit ettiğin (o azabı) bize getir
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mykalbisi.forummum.com
 
A'raf Suresi - Türkçe
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
kalbimsin.ile.biz :: Dini Bölüm :: Dini Bilgiler-
Buraya geçin: