Alkol
--------------------------------------------------------------------------------
Alkol her türlü vücut hücresi için hele sinirler için bir zehir*dir. En küçük dozlarda bile alkol, adama terbiyenin icaplarını ve kendine hâkim olma kabiliyetini unutturur. Çakır keyif olan adam, vücut gücünü, telâkatini, güzelliğini mübalâğa ile görmeye baş*lar. Bu hâl beynin zehirlenmeye başladığını gösterir. Doz biraz daha arttırılırsa küçük beyin de zehirlenir. Böylece vücut ve yü*rüyüş muvazenesi bozulur. Biraz daha fazla içilirse omurilik ze*hirlenir. O zaman refleksler bozulur. Ve insan hareketlerini kontrol edemez olur. Bundan da fazla içilirse felçler başlar.
Alkole alışmış olanların gösterdikleri manzara, bünyelerine gö*re değişiktir. Fakat hepsinde burun ve yüz kızarır. Kalb yağ bağ*lar. Damarlar erken sertleşir. Midede iltihap olur. Karaciğer bu*ruşur. Sinir iltihapları başgösterir. Nihayet tenasül hücreleri de zarara uğrar. Bu yüzden gelecek nesiller de babalarının cezasını çeker. Alkolün ruha yaptığı tesirler de vahimdir. Evvelâ ahlâk telâkkisi zayıflar. Çalışma şevki azalır. Zorbalık meyli uyanır. Alkol parasını elde etmek için her şeyi göze alır. Ve nihayet al*kolik glinün birinde bir tecavüz veya ahlâksızlık suçu ile kendi*sini hapishanede bulur.
ruhî kuvvetlerin alkol tesiri altında azalmasiyle birlikte cin*net istidatları baş gösterir. Alkol deliliği, ellerin titremesiyle mü-terafik delilik, (Korsakof deliliği) baş gösterir. Elleri titreyen al*kol delisi sara nöbetlerini andıran haller gösterir. Hasta evham*lara kapılır. Fareler gördüğünü vahmeder. Biçimsiz hareketler ya*par.
Korsakof deliliği hafızayı zayıf düşürür. Hasta bir saat ev*vel yaptığını hatırlamaz. Bu hafıza boşluklarını doldurmak için hayaller ve vehimler bu gibi hastaların zavallı karılarının hayatı*nı daimî bir tehlike altında bulundururlar.
İnsanları sarhoş veya deli eden alkol miktarları farklıdır. Bir bardak biradan sonra derin bir sarhoşluğa düşen insanlar var*dır. Bu gibi adamlar alkole hiç el sürmemelidir.
Bu fecî âkibetler dolayısiyle alkolikleri kurtarmak için onla*ra yardım edilmesi lüzumu kendiliğinden belirir. Bunun tek çaresi hastayı alkolden tamamen vazgeçmeye ikna etmektir. Çok defa bu tecrübe evde iyi netice vermez. Hastayı bir şifa müessesesine kaldırmak lâzımdır. Hekimin telkin kuvveti bu mevzuda en kıy*metli bir vasıtadır. Hasta alkolün tesirine iyice inandırılmalıdır. Bu netice elde edilirse alkoliğin kurtarılacağına ümit beslenebilir. Bu arada yardımcı ilâçlardan da faydalanılır. Son zamanlarda Antabus namiyle çıkarılan bir ilâç iyi neticeler vermektedir.
Avrupada yapılan istatistikler gösteriyor ki taşıt kazalarının yüzde 40′ı alkolden ileri gelmektedir. Böyle kazalara en küçük al*kol dozları dahi sebep olabilmektedir. Otomobil kullananlardan yüzde 20 si kanın litresinde onda iki gram alkol bulununca şoför*lük kabiliyetini kaybetmektedir. Bu miktar onda altı grama çı*karsa şoförlerin yüzde ellisi 1,4 grama çıkarsa yüzde yüzü otomo*bil kullanamıyacak hale gelmektedir. Kanda 1,4 gram alkolo için iki şişe şarap 0,4 gram alkol olması için bir şişe bira kâfi gelmek*tedir.
Bu sebepledir ki, şoförlerin kanında alkol aramak kıymetli bir vasıta haline gelmiştir. Şoförü kurtaracak tek tedbir çalışma günlerinde alkole el sürmemektir.