Aşkın cehalleti
--------------------------------------------------------------------------------
Öyle bir zaman gelir ki;tutamaz ellerinden yeşilin orman,buluşamaz mavisiyle deniz.
Ve öyle bir zaman gelir ki çalamaz sarısını güneş,ışık veremez olur ay dünyamıza.
Ay...
Ay sadece dünyamızı aydınlatmaz.Yürekleri aydınlatır önce.
Ardından yıldızlar...
Sevgililerin bu benim yıldızım bu senin yıldızın dedikleri.Farkındaysanız hep yakındır yıldızları birbirlerine.Ayrı düşünemezler birbirlerini..Ayrı koyamazlar birbirlerini yüreklerine.Ve öyle sevgililer vardır ki uğurlarına ölümleri göze alan.Aşkı uğruna savaşan.
Birde öylesine sevgililer varıdr.Evcilleşen yüreklerini -yürek denirse tabi- saptırıverirler sevgilerini.Çünkü onlar öylesinedirler.Laf olsun diye severler.
İşte böyle bir cehallet içinde ne savaşlardan çıkmış bir aşk...
Tüfeksiz,silahsız,kurşunsuz,mermisiz...
Girmişler,düşmüşler cehalletin peşine.
Onlar yürekleri silah sevgilerini kurşun yapmışlar ölürcesine.
Ve onlarki yılmadan savaşmış kan dökmüşler kardeşçesine.
Şimdi soruyorum size bu öfke bu kin bu harap düşmüş bedenler niye.
İçi boş gereksız ınsan vücutlarımı kaldı bizden geriyye.
Bunu anlatmaya çalışıyorum size işte.
Evrendeki tüm güzellikler boş yere.Kimse görmüyor,umursamıyor!
Gerçi öylede deyil onlar istiyorlar bnu.
Onlar görmüyorlar güzellikleri..
istemedikleri sevgiyle bir dünya besbelli!
Artık onlar el ele tutuşup kırlarda gezmekten zevk almıyorlar.Artık onlar gökyüzüne bakıp yıldızları saymıyorlar.
Bu dünya nerelere sürüklüyor bizi böyle.
Dur diyecek tek bir insan evladı yok.
Döner oldu dünya boşa.
Fakat sevgi ayaklarımzıın altında,başımzıın üstünde ya da avcumuzun içinde.
Eller kavuşamaz birbirlerine,birleşemez iki yürek tek bedende!
Savaşmaz oldu dünya bu ıssız yerde.
Göremez oldu insanlar gercekleri
Saptırıp avutuyolar kendilerini.
Aşk ne yazıkki günümüzde bitti.
DÜnya hazır yok olmaya.
Önce yürekler sonrada bedenler eridi..