şaşkınlık Yaratan Psikolojik Sorunlar
--------------------------------------------------------------------------------
Teknolojik gelişmeler ve ilerlemelerle birlikte insanoğlunun psikolojik sorunları da artıyor. Artan psikolojik sorunları arasında ilk defa duyulduğunda şaşkınlığa neden olan birçok rahatsızlık, binlerce hatta on binlerce insanın yaşamını altüst ediyor.
Kimi eline hükmedemiyor, kimi ayağına, kimi de çevresindeki her şeyin kopyasıyla değiştirildiğini sanıyor
Birçok tıp adamı, ilginç psikolojik problemlerin çözümü için çalışmalar sürdürüyor.
OTHELLO SENDROMU
Adını ünlü yazar William Shakespeare’in “Ot” adlı eserinden alan bu rahatsızlık, kişinin sevdiği birini hastalık derecesinde kıskanması durumu olarak ifade ediliyor. Eşinin veya sevgilisinin sadık olmadığı düşüncesine kapılan kişiler, kafalarında kurdukları senaryoda ihanete uğradıklarının düşünüp, birlikte oldukları kişilere zarar verebiliyor.
YABANCI EL SENDROMU
Beynin iki yarısı arasında ilişkinin zayıflaması veya bozulmasından kaynaklanan bu rahatsızlıkta, insan, bir eliyle tuttuğu nesnenin şeklini bile algılayamıyor. Daha ileri hallerde de ellerden biri tamamen kontrolden çıkıyor ve iradeyle hükmedilemez hale geliyor.
HUZURSUZ BACAKLAR SENDROMU
Sık görülen rahatsızlığı yaşayanlar genellikle yatağa girip hareketsiz kaldıklarında bacaklarında fark ettikleri, ancak tam olarakda tarif edemedikleri rahatsız edici hislere kapılıyor. “Baldırlarım ağrıyor”, “bacaklarıma derinden bir şeyler batıyor”, “yanıyor” gibi çok farklı şekillerde şikayetlerini tarif ederken, bu hislerin tümü istirahat halinde ortaya çıkıp, hareket ile kayboluyor.
Bu nedenle bu hisler sadece yatarken değil gün içinde özellikle uzun süre hareketsiz kalındığında da ortaya çıkıyor ve kişi bacaklarını hareket ettirme ihtiyacı duyuyor.
Bu rahatsızlık uykusuzluğa ve buna bağlı yorgunluk, dikkat ve konsantrasyonda azalma ve kişilik değişikliklerine neden olabiliyor.
OLFAKTÖR REFERANS SENDROMU
Çevresine katlanılmaz ölçüde kötü bir koku yaydığına inanan kişi, beden kokusuyla aşırı meşgul olurken ve bundan dolayı kendilerini suçluyor. Gerçekte var olmayan bir koku için sık sık çevrelerinden özür dileyen kişiler, dişlerini fırçalayarak veya sık sık elbise değiştirerek kokudan kurtulacaklarını düşünüyorlar.
CAPGRAS SENDROMU
Fransız psikiyatr Capgras tarafından 1923 yılında tanımlanmış sendromun başlıca özelliği, kişinin çevresindekilerin gerçek olmadığına, başkalarının onların yerine geçtiğine inanması olarak tanımlanıyor.
Kadınlarda biraz daha fazla görülen bu sendrom sanısal bozukluklardan biri olarak sınıflandırılabileceği gibi şizofreninin bir belirtisi olarak da görülebiliyor. Hasta, kendisini oldukça karmaşık bir komplonun içinde hissediyor ve çevresindekilerin farkında olmaksızın değiştirildikleri düşüncesinin rahatsızlığını yaşıyor.
MUNCHAUSEN SENDROMU
18. yüzyılda yaşamış bir Alman baronu olan ve Rus ordusunda paralısüvarilik yapan Karl Fredrich von Münchausen’in ismi, Rus-Osmanlı Savaşı dönüşte kahramanlıklarıyla ilgili anlattıklarının abartılı olması ve yalancılığıyla ünlenmesi sonrası, yalan hastalık öyküleri anlatanları tanımlayan sendroma verildi.
Yapay bozuklukların en uç tipi olan rahatsızlık, ilk kez 1951’de hastane hastane dolaşıp hastalık öyküleri uyduran ve kendilerine gereksiz yere cerrahi girişimler uygulanmasına razı bir grup hastayı belirtmek için kullanıldı. Bu rahatsızlığı bulunanlar doktorun muayenehanesine veya acil servise sıklıkla uydurma hastalık öyküsü ile gidiyor.
Öyküsü genellikle yalanlarla dolu olan bu kişilerin, şaşırtıcı sayıda hastaneye gittiği ve sağlık personelini aldattığı da gözleniyor.